Welcome To Our Awesome Magazine WordPress Theme

Adnan Oktar’a Silivri DuruÅŸma Salonlarında Jandarma Komutanı Tarafından Yemek GetirildiÄŸine Dair Çıkan Asılsız Haberlere Tekziptir

09.03.2025 tarihinde Halk TV’de Ekrem Açıkel ile Ana Haber Hafta Sonu programında, müvekkil ve arkadaÅŸlarının Silivri DuruÅŸma Salonlarında bulundukları sırada, kendilerine cezaevinde görevli bir jandarma komutanı tarafından “özel yemek” söylendiÄŸine dair açıklamalar yer almıştır. Halk TV, muhtemelen izleyici sayısını artırma amaçlı bir sansasyon giriÅŸiminde bulunarak daha da ileri gitmiÅŸ ve bu yalan habere, söz konusu komutanın müvekkil ve arkadaÅŸlarıyla “yakın iliÅŸkiler içinde olduÄŸu”, hatta “tutuklulara imtiyazlı davrandığı” yalanını da eklemiÅŸtir.

Halk TV spikeri tarafından son derece gerçekmiş gibi uzun uzun anlatılan bu olay TÜMÜYLE ASILSIZDIR. Herhangi bir jandarma komutanının müvekkile veya arkadaşlarına özel yemek getirmesi gibi bir durum HİÇBİR ZAMAN SÖZ KONUSU OLMAMIŞTIR. Silivri duruşma salonlarında duruşmalar esnasında zaten tutuklulara yemek imkanı sağlanmaktadır ve bu yemekler, orada jandarmaya da dağıtılmakta olan oldukça güzel öğle ve akşam yemekleridir. Dolayısıyla, orada herhangi birinin tutuklulara özel yemek getirmesinin hiçbir gereği yoktur. Müvekkil de hiçbir zaman böyle bir talepte bulunmamıştır.

Mevcut durumda böyle bir olayın yaşanmadığının tekrar altını çizerek şu detayı da belirtmek gerekir: Duruşma salonlarında jandarma, kendi sorumlulukları altındaki tutuklulara yiyecek sağlanması konusunda inisiyatif alabilir. Böyle bir hakka ve yetkiye sahiptir. Sabahtan akşama kadar süren duruşmalarda, özellikle de tutuklular uzak yerlerden getirilmişlerse, bulunulan ortamda yemek imkanı yoksa, kötü muamele yasağı ihlaline yol açmamak, savunma hakkının kullanılmasını sağlamak gibi gerekçelerle jandarma, eşlik ettiği tutuklulara yiyecek içecek sağlamak zorunluluğundadır. Dolayısıyla bu BİR SUÇ YA DA AYIRIMCILIK DEĞİLDİR.

Dahası askerimiz, PKK ile çatışırken dahi kendi yemeÄŸini düşmanına veren yüksek yürekli askerdir. KurtuluÅŸ Savaşı’nda Türk askeri, yemeklerini düşman cephesi ile paylaÅŸmıştır. Türk askeri, karşısındaki düşmanı bile olsa, kendisi yerken onu aç bırakmayan bir vicdan ve zihniyettedir. Kaldı ki burada bahsi geçenler, kendisine emanet edilmiÅŸ olan Türk evlatlarıdır.

Ancak tekrar ve önemle belirtmek gerekirse, MÜVEKKİL ÖZELİNDE BÖYLE BİR OLAY KESİNLİKLE YAŞANMAMIŞTIR.

Müvekkilin özellikle üzerinde durmak istediÄŸi husus, Halk TV’nin tutumudur. Halk TV’nin, zaman zaman bazı yayınlarında öne çıkan adalet duygusundan uzak önyargılı üslubu kendi temsil ettiÄŸi kesim bakımından oldukça büyük kayıplara mal olmaktadır. Halk TV’nin demokrasi, eÅŸitlik, özgürlük, inanca ve yaÅŸam tarzına saygı gibi önemli deÄŸerleri korumak adına ortaya koyduÄŸu mücadele kıymetli ve deÄŸerlidir, ancak inandırıcı olmasının ÅŸartı sadece kendisi gibi olanlar için deÄŸil toplumun her kesimi için bu hakları savunmak olacaktır.

Kamuoyunun takdir ettiği gibi son seçim anketlerinde kararsızların oy oranı %37,9 gibi dev bir orandır. Bu oran ile kararsızlar, seçim anketlerinde birinci sırayı almaktadır. Kararsız oy oranının bu kadar yüksek olmasının asıl sebeplerinden biri ise, Halk TV gibi kurumların dürüstlüğe yakışmayan tutumudur.

Anketlere bakıldığında, hali hazırda sağ kesimden pek çok kişinin, çeşitli siyasi tedirginlikler nedeniyle geleneksel sağ partilerden uzaklaşma eğiliminde olduğu tespit edilmiştir. Bu kişiler, muhalif partilere yönelmek istemekte, ancak kendilerine ve görüşlerine yönelik adaletsiz, yanlı, öfkeli ve dürüstlükten uzak tutum gördüklerinde bu cepheye de yanaşamamaktadırlar. Bu durum, kararsız oy olarak anketlere yansımaktadır. Kararsız oy oranına baktığımızda, bu tedirginliği hatırı sayılır bir kesimin yaşadığı gözlerden kaçmamaktadır.

Müvekkilin ısrarla üzerinde durduğu şekilde, şayet sol kesimi temsil eden mecralar, özellikle Halk TV gibi kanallar, ılımlı bir tutum izleseler, sağ kesimden kişiler için de aynı adalet arayışının peşine düştüklerini hissettirseler, sağ kesimden kişiler hakkında yalana ve iftiraya dayalı haberler yapmayı bıraksalar, hatta, tarikat ve cemaatlere yönelik ılımlı bir tutum içinde olsalar, %37,9 ORANINDAKİ KARARSIZLARI BÜYÜK ORANDA KAZANACAKLARDIR. Ancak hali hazırda devam eden, müvekkil örneğinde gördüğümüz önyargılı, taraflı, öfkeli ve yalana dayanan tutum, her zaman sağ kesimin en büyük tedirginlikleri arasında kalacak ve sırf bu yüzden sağ kesim hiçbir zaman bu cenaha yanaşamayacaktır.

Åžunu da belirtmek gerekir ki, Halk TV’nin müvekkile yönelik iftirayı mubah gören tutumu, müvekkilin Halk TV’nin görüşlerine ve çalışanlarına yönelik tutumuna TABAN TABANA ZITTIR. Halk TV genel yayın yönetmeni ve yazarları tutuklandığında müvekkil, tutuklamanın gereksiz olduÄŸunu, bu kiÅŸilerin tutuksuz yargılanmaları gerektiÄŸini çok defa dile getirmiÅŸtir. Müvekkilin avukat görüşmeleri avukat kısıtlılığı kararı nedeniyle yıllardır kayıt altına alındığından, bu yöndeki konuÅŸmalarını da kayıtlardan bulmak mümkündür. Yine müvekkil, Halk TV genel yayın yönetmeninin tahliyesine, Seda Selek hanımın tutuklanmamasına ve sonrasında beraatlerine oldukça sevinmiÅŸtir. Hatta sonrasında savcı bu karara itiraz ettiÄŸinde, te tekrar tutuklama çıkması ihtimalinden rahatsızlık duymuÅŸtur. Bu yöndeki konuÅŸmaların tümü kayıtlı görüşte kayıt altına alınmıştır.

Müvekkilin bu tutumu, ADALETİ HERKES İÇİN İSTEMESİNDEN kaynaklanmaktadır. 7 yıldır yoÄŸun haksızlık ve hukuksuzluklarla muhatap olmasına raÄŸmen, hiçbir zaman sadece kendisi için hukuk arayışında bulunmamış, daima HERKES İÇİN HUKUK istemiÅŸtir. Asla ve asla görüş ve fikir ayrımına göre bir adalet anlayışı OLMAMIÅžTIR. Halk TV temsilcilerinin de çok iyi bildiÄŸi gibi, müvekkil, yaptığı kamuoyu duyurularıyla sıklıkla sol kesim temsilcilerini, özellikle Halk TV’yi herkes için adaleti savunmaları yönünde harekete geçirmeye çalışmış, baÅŸkaları için adaletsizliÄŸe ortak olmanın DÖNÜP DOLAÅžIP KENDİLERİNİ BULACAÄžI yönünde onları uyarmıştır. Gelinen noktada, BU UYARININ HİÇ DE HAKSIZ BİR UYARI OLMADIÄžI KANAATİMİZCE ARTIK HALK TV YÖNETİMİ VE ÇALIÅžANLARI TARAFINDAN DA BİZZAT YAÅžADIKLARI ÖRNEKLERLE ANLAÅžILMIÅžTIR.

“HERKES İÇİN ADALET” SAVUNUCULUÄžUNU EN BAÅžTA HALK TV’NİN YAPMASI GEREKMEKTEDİR. İyi bilindiÄŸi gibi Halk TV yöneticileri ve çalışanları, kendi temsilcilerinden herhangi birinin başına bir hukuksuzluk geldiÄŸinde, bunun tespitini oldukça iyi yapmakta ve adaletin geldiÄŸi durum konusunda ekranlarla uzun uzun konuÅŸmalar yapmaktadır. Ancak tam olarak aynı adaletsizlik karşıt görüşten kimselerin başına geldiÄŸinde, yine aynı kiÅŸiler, aynı ekranlarda UZUN SOPALARINI ÇIKARIP, GENÇ HANIMLARIN FOTOÄžRAFLARINI KOYUP, 330 kez müebbet almış olmalarının ne kadar isabetli olduÄŸuyla ilgili yayınlar yapmaktadırlar. Müvekkil ve arkadaÅŸlarının yargılandığı davada HAKSIZ YERE 7 BİN YIL CEZA ALMIÅž BU BAYANLAR HAKKINDA OLMADIK SUÇLAMALARI RAHATÇA YAPMAKTADIRLAR. Söz konusu kanalda, ÅŸimdiye dek onların haklarının savunulduÄŸu, karşılaÅŸtığı hukuksuzlukların eleÅŸtirildiÄŸi TEK BİR PROGRAM DAHİ YAPILMAMIÅžTIR. Bu derece yanlı bir tutumun dürüst ve tarafsız yayıncılık ilkeleriyle baÄŸdaÅŸtırılması mümkün deÄŸildir.

Örneğin Adnan Oktar davasının aleni bir kumpas olduğunu açıkça gösteren sözde ateş etme eylemindeki sayısız hukuksuzluktan TEK KELİME DAHİ BAHSETMEMİŞLERDİR.

  • AteÅŸ ettiÄŸi iddia edilen MERT SUCU’NUN SAÄž ELİNDE NİYE ATIÅž ARTIÄžI İZİ OLMADIÄžINI,
  • Buna karşın POLİS MEMURUNUN İKİ ELİNDE BİRDEN ATIÅž ARTIÄžI İZİ OLMASINI,
  • SİLAHIN ÜZERİNDEKİ PARMAK İZLERİNİN VE DNA KALINTILARININ NEDEN TAMAMEN TEMİZLENDİĞİNİ,
  • Polis memurundaki YAKIN ATIÅžIN NASIL OLUÅžTUÄžUNU,
  • Olay yeri incelemesinde ilk gün fotoÄŸraflanan MERMİ ÇEKİRDEKLERİNİN SAYISININ, SONRADAN NASIL ARTIRILDIÄžINI,
  • DELİL TORBASININ MÜHRÜNÜN USULSÜZ BİR ÅžEKİLDE AÇILIP NASIL DELİL KARARTILDIÄžINI,
  • OLAY ANI VE OLAY YERİ GÖRÜNTÜLERİNİN (127 adet bahçe kamerası çekimi, çevik kuvvet olay anı çekimleri, drone çekimleri) NEDEN ISRARLA MAHKEMELERE GETİRİLMEDİĞİNİ,
  • Bahçe kamerası çekimlerini yapan DVR CİHAZININ NEDEN ALELACELE MÜSADERE EDİLDİĞİNİ,
  • İsabet aldığı iddia edilen ÅžARJÖRDE NEDEN GİRİŞ-ÇIKIÅž DELİĞİNİN BULUNMADIÄžINI,
  • Ortada olmayan 3. Polis memurunun nasıl bir anda YILLAR SONRAKİ SON YARGILAMA ESNASINDA ORTAYA ÇIKTIÄžINI,
  • 3 POLİS MEMURUNUN NASIL OLUP DA BİRBİRİNDEN TAMAMEN FARKLI İFADELER VEREBİLDİĞİNİ,
  • Sonradan ortaya çıkan 3. Polis memurunun, OLAY AKABİNDE VERMİŞ OLDUÄžU EMNİYET İFADESİNİN NEDEN HİÇBİR YERDE BULUNAMADIÄžI,
  • İsabet aldığını iddia eden polis memurunun, malulen izin almasına raÄŸmen, NEDEN HİÇ DOKTOR RAPORUNUN OLMADIÄžINI,
  • İsabet aldığı iddia edilen ÅŸarjörün hemen yanı başında yapılan ŞÜPHELİ KONUÅžMA KAYITLARININ NE ANLAMA GELDİĞİNİ,
  • Olay mahallinin nasıl OLAYIN HEMEN AKABİNDE ALELACELE YIKILDIÄžINI

hiçbir zaman sorgulamamıştır.

HALK TV, şayet gerçekten adalet savunucusu olsa, BU OLAĞANÜSTÜ HUKUKSUZ OLAYI BÜTÜN BU DELİLLERİYLE ANLATABİLİRDİ.

Peşine düştüğü şey gerçekten adaletsizlik olsaydı, bunun bir KUMPAS OLDUĞUNU HEMEN FARK EDER ve BU KUMPASI MÜKEMMEL ŞEKİLDE ORTAYA KOYABİLİRDİ.

Bu kumpasa uğrayanların hapiste kalmasını bu kadar can-ı gönülden desteklemezdi.

Ancak söz konusu olan taraf sağ kesimin temsilcisi olduğunda, kumpaslara gözlerini yummak bir yana, KUMPASLARIN DESTEKÇİSİ VE TETİKÇİSİ KONUMUNA GELMEKTE, YENİ ÜRETİLMİŞ YALANLARLA ADALETSİZLİĞE YARDIMCI OLMAKTADIR.

Bu zihniyette devam etmek, Halk TV’ye de, Halk TV’nin temsil ettiÄŸi kesime de ciddi kayıplar getireceÄŸi açıktır. Adalet ve demokrasinin geliÅŸiminde katkıda bulunabilecek bir kalite ve zihniyete sahip olan bir kanalın üzerlerindeki büyük sorumluluÄŸun bilinciyle gerçek anlamda adil, tarafsız, önyargısız, herkesi kucaklayan, herkesin hakkını savunan, herkese savunma hakkı tanıyan bir anlayışı tam yaÅŸaması önemlidir.

Halk TV’yi, kendinden olmayanlar hakkında yalan ve iftiralarla yargısız infaz yapmak yerine, dilinden düşürmediÄŸi adaletin gerçek temsilcisi olmaya davet ediyoruz.

Saygılarımızla,

Share Post
Written by
No comments

LEAVE A COMMENT