Welcome To Our Awesome Magazine WordPress Theme

İslam Adına Ortaya Çıkan Hurafe Dini Gençlerimizi Dinsizliğe Sürüklemektedir!

Gerçek İslam’dan Kopuk BaÄŸnaz Din Anlayışı, Bu Ülkenin Gençlerini 

Ateizme veya IŞİD Zihniyetine Sürüklemektedir

Gerek husumetlilerin yalanlarından oluÅŸan iddianamemizde gerekse yargılandığımız mahkemelerde, dini, alışılmış özünden çıkararak farklı yorumladığımıza dair suçlamalar karşımıza çıkmıştır. Bu suçlamaların kaynağı ise, bizlere bu iftiraları atıp yargılanmamızı isteyen husumetliler olmuÅŸtur. Oysa bu husumetliler, içimizde yaÅŸamış olan ve savunduÄŸumuz din anlayışının tamamen Kuran’a dayanan bir din anlayışı olduÄŸunu oldukça iyi bilen kiÅŸilerdir. Nitekim konuk olduÄŸum tüm TV yayınları ve yayınladığım tüm makale ve kitaplar, Kuran’daki gerçek ve tek İslam dininin savunuculuÄŸunu içermektedir. Dolayısıyla, Kuran’a dair anlattıklarımız hiçbir zaman sır olmamıştır; televizyonlarda açıkça anlatılmıştır ve KURAN’DAN AYETLER IÅžIÄžINDA VE KURAN’I ESAS ALAN DİN ALİMLERİNİN AÇIKLAMALARIYLA DELİLLENDİRİLMİŞ gerçek doÄŸru bilgilerdir.

ÖrneÄŸin başörtüsüne karşı olmadığımız, ancak Kuran’da başörtüsünün iddia edildiÄŸi gibi Nur Suresi’nde deÄŸil, Ahzab suresinde geçtiÄŸi ve bunun da bir zorunluluk deÄŸil, kadının, tehlike durumu karşısında isteÄŸi ve talebine baÄŸlı olan bir hüküm olduÄŸu konusuyla ilgili açıklamalarımızı bir dilekçe ile Sayın Dairenize sunmuÅŸ bulunuyoruz. Dikkat edilirse, bu konuyla ilgili tüm açıklamalarımız Kuran ayetlerine dayanmakta, bunun dışında hiçbir yorum yapılmamaktadır.

Karşı olduÄŸumuz konu, DİN ADI ALTINDA, GERÇEKTE KURAN’DA OLMAYAN ÜRETİLMİŞ, ÖĞRETİLMİŞ BİR HURAFE DİNİNİN UYGULANMAKTA olduÄŸudur. Bu, dünyada yaygın bir sistemdir; çünkü bunu oluÅŸturan yapı, gerek mevzu (gerçek olmayan, sonradan üretilmiÅŸ ve Kuran ayetleriyle örtüşmeyen) hadisler hem de hurafe anlatımlar yoluyla Kuran’da olmayan yeni bir din türetmiÅŸlerdir. Günümüzde YaÅŸar Nuri Öztürk gibi pek çok alim bu hurafe diniyle mücadele etmiÅŸtir. Bu hurafe dinini yaygınlaÅŸtırabilmek uÄŸruna, insanlar Kuran’dan uzaklaÅŸtırılmış, Kuran, dokunulamaz bir Kitap haline getirilmiÅŸ, bir duvara asılmış, bunun yerine sadece mevzu hadislerin ve sözde İslam alimlerinin yorumlarını ve yasaklarını içeren kitaplar kaynak haline gelmiÅŸtir. İslam alemi Kuran’ı adeta terk etmiÅŸtir.

Bu konuda Peygamberimiz (SAV)’in Allah’a yakarışı ÅŸu ÅŸekildedir:

Ve elçi dedi ki: “Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kur’an’ı terk edilmiÅŸ (bir Kitap) olarak bıraktılar.” (Furkan Suresi, 30)

Peygamberimiz (SAV)’in vefatından yüz yıl sonra oluÅŸturulan 4 mezhep, bunun açık bir göstergesidir. Sadece tek bir kitabı olan bir hak dinden 4 ayrı mezhep oluÅŸması, bunların tümünün HELAL VE HARAMLARININ BİRBİRİNDEN FARKLI olması, bu mezheplerin BİR KISMININ DİĞERİNİ KABUL ETMEMESİ bu vahim durumun en açık göstergesidir. Kuran’a dayanmayan ama mevzu hadisler ve sözde alimlerin himayesindeki sahte dinlerin peÅŸine düşenler, hem İslam dinini gereÄŸi gibi uygulayamamış hem de mezhep farklılıkları nedeniyle kendi dindaÅŸlarına düşman haline getirilmiÅŸlerdir.

İslam adına kafa kesenler ise, bu vahim durumun ulaÅŸtığı son noktadır. Yalana dayanan bu hurafe din, barış dini olan İslam’ı, bir anda insanları sebepsiz ve vahÅŸice idam eden, nefret saçan, katliam yapan, kadınları mal olarak kullanan bir din görünümüne getirmiÅŸtir. (güzeller güzeli dinimiz İslam’ı tenzih ederiz) İslam’ın tek ve gerçek kitabı Kuran’dan uzaklaÅŸtıkça, bu felaketlerin artarak devam edeceÄŸi ortadadır.

Hurafeciler, İslam dinini, olaÄŸanüstü zor, hiçbir ÅŸekilde uygulanamaz bir din haline getirmiÅŸ durumdadırlar. ÖrneÄŸin, Kuran’da abdest sadece tek bir ayet ile tarif edilmiÅŸken, sözde alimler tarafından sadece abdest üzerine 300 küsur sayfadan oluÅŸan kitaplar yazılmıştır. Her sayfada abdesti bozan sayısız unsur sıralanmış, onları da kendi içlerinde detaya boÄŸmuÅŸlardır. Allah’ın TEK BİR AYETTE anlattığı ve son derece anlaşılır ve kolay olan abdest ibadetini, bir anda yapılamayacak hale getirmiÅŸlerdir.

Bir kısım İslam İlmihallerinde, Zelletül Kariye isimli başlık altında, namazda okunan ayetlerde dil sürçmesi ve okuma hatası olduğunda namazın bozulacağını anlatmaktadır. Sadece Allahu Ekber hitabında Ekber kelimesinin yanlış vurgulanması bile, bu kişiler için namazın bozulması için bir sebeptir. Kişi, namazını kılarken, dilinin sürçmesi veya yanlış söylemesi ya da vurguları iyi yapamaması vesveseleriyle boğuşmakta, dikkatini sadece bu imla unsurlarına vermekte ve en nihayetinde de daha büyük vesveseler içine girerek namazının kabul olmayacağını düşünmektedir. Bu kadar zorluk içinde artık bu kişi namazdan da uzaklaşır hale gelmektedir. Bu suni zorluk yüzünden, gençler büyük ölçüde namaza yanaşmamakta, ibadetlerin yolu daha başından kapatılmaktadır.

ÖrneÄŸin kadınlara, Kuran’da bir mecburiyet olmayan başörtüsünü zorla dayatmaktadırlar. Kadınların büyük bir bölümü, gerçekte Nur Suresinde hiç geçmeyen, sadece bu hurafe dininin üretmesi sonucu oluÅŸturulan ve adeta bir tabu haline getirilen başörtüsü dayatması yüzünden dinden uzaklaÅŸmaktadır. Bu insanlar, ahirette kendilerine, “Kuran’da olmayan bir hüküm için milyonlarca insanı dinden niye uzaklaÅŸtırdınız?” diye sorulduÄŸunda acaba ne cevap verecekler?

Allah haram ve helalleri Kitabında çok net olarak belirtmiÅŸtir. Åžayet başörtüsü bir ÅŸart olsa, namazda okunan dualarda dil sürçmesi namazı bozsa, abdest alırken kiÅŸinin üzerine sıçrayan su mekruh demek olsa, bunu kuÅŸkusuz ki Allah Kuran’ında açıkça belirtirdi. HaÅŸa, Allah’ın kadrini takdir edemeyerek ve HaÅŸa, kendilerini daha akıllı görerek, Kuran’ı kendilerince yetersiz bularak yeni bir din uyduranlar, Allah adına yalan söylemektedirler.

Oysa Allah, Kuran’ında, dinin kolay olduÄŸunu belirtmektedir:

Allah adına gerektiÄŸi gibi çaba gösterin. O, sizleri seçmiÅŸ ve DİN KONUSUNDA SİZE BİR GÜÇLÜK YÜKLEMEMİŞTİR, atanız İbrahim’in dini(nde olduÄŸu gibi)… (Hac Suresi, 78)

Ve seni KOLAY OLAN İÇİN BAÅžARILI KILACAÄžIZ. (A’la Suresi, 8)

…ALLAH, SİZE KOLAYLIK DİLER, ZORLUK DİLEMEZ… (Bakara Suresi, 185)

İşte bu insanlar, Allah’ın kolay kıldığı dini zorlaÅŸtırarak, dini yaÅŸanılamaz hale getirmektedirler.

Bu zihniyetteki kiÅŸiler yüzünden ÅŸu anda ülkemizde gençler arasında iki türlü insan oluÅŸmaktadır. Bunlardan birincisi, söz konusu hurafeler neticesinde IŞİD kafasına yönelmiÅŸ olanlardır. Aslında İngiliz derin devleti tarafından amaçlanan, IŞİD zihniyetinin Türkiye’de hakim hale getirilmesiydi. ANCAK BUNA BİZ ENGEL OLDUK.Nitekim ÅŸu an yaÅŸadığımız dehÅŸetli haksızlıklar, hukuksuzluklar, sürgünler ve hapisler, BİZİ BU KONUDA DURDURAMADIKLARI İÇİNDİR.

Türkiye’de gençler arasında oluÅŸan ikinci yapı ise, gitgide yaygınlaÅŸan ateist ve deist yapıdır. Gençlerimiz, Kuran’dan uzak hurafe dinini gerçek İslam zannettiklerinden, dinden gitgide daha da uzaklaÅŸmakta, Allah’a sevgi duyamayacak hale gelmekte, baÄŸnazlara öfkelerinden bilmeden dini suçlamaktadırlar.

ATA Parti Genel BaÅŸkanı Namık Kemal Zeybek’in, geçtiÄŸimiz günlerde bu konuyla ilgili yapmış olduÄŸu açıklama manidardır. Zeybek, ÅŸunları söylemiÅŸtir: “İnanç özgürlüğünden, düşünce özgürlüğünden korkmayın. Åžu anda bugünkü uygulamalar, dayatılan din yüzünden, 2000’den sonra doÄŸan gençlerimizin yüzde yetmiÅŸinin (beÅŸ milyon) Deist, Ateist, Panteist olduÄŸu unutulmamalıdır.”[1] Gençlerimizin %70’inin ateist, deist ve panteist olması içler acısı bir durumdur ve daha da acısı, gerçekte bu oranın çok daha fazla oluÅŸudur. Åžu anda bu durum açıkça bir beka meselesine dönüşmüştür.

Bizim anlattığımız gerçek İslam’ın, gençler, hatta ateist ve deist gençler arasında kabul görmesi, gençlerin, dine deÄŸil, baÄŸnazlara öfkeli olduklarının bir göstergesidir. Bu gençler, kendilerine Kuran’daki sevgi ve barış dolu, kadına, sanata, tüm varlıklara saygı duyan, estetik ve güzelliÄŸi ön plana çıkaran, özgürlük ve demokrasi dini olan İslam gösterildiÄŸinde, çok hızlı bir ÅŸekilde bu güzeller güzeli dine yönelmektedirler. İNGİLİZ DERİN DEVLETİ TARAFINDAN DURDURULMAMIZIN İKİNCİ SEBEBİ DE BU KONUDAKİ BAÅžARIMIZDIR.

Söz konusu baÄŸnaz kesimin, tüm bu hurafe uygulamalarının yanı sıra bir de ateist bilim adamlarına özenerek evrim savunuculuÄŸu yapmaları da, Türk milletini dinden uzaklaÅŸtıran bir baÅŸka önemli mesele olarak görülmelidir. Sırf bu özentiden veya ÅŸiddetli cehaletten, Allah’ın varlıkları -HaÅŸa- evrimle yarattığını iddia edecek kadar ileri gitmektedirler. Ancak kendilerine, “eÄŸer öyleyse, melekler, cinler de mi evrimle yaratıldı?” sorusu sorulduÄŸunda cevap veremeyip ÅŸaÅŸkınlık içine düşmektedirler. Hz. Musa (as)’ın asasının aniden yılana dönüşmesinin nasıl meydana geldiÄŸi sorulduÄŸunda cevapsız kalmaktadırlar.

Oysa Allah, Kuran’da, tüm varlıkları ve tüm kainatın yaratılışı için “Ol” emrinin yeterli olduÄŸunu belirtmiÅŸtir:

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir iÅŸin olmasına karar verirse, ona yalnızca “OL” der, o da hemen olur. (Bakara Suresi, 117)

İşte bu sözde din alimleri, bu ayete bir türlü inanamamaktadırlar. Allah’ın gücüne iman edememektedirler. Hurafe bir din peÅŸinde koÅŸtukları için, baÅŸkalarını da bu sahte dünyanın içine sürüklemeye çalışmakta ve bu ÅŸekilde de insanları dinden uzaklaÅŸtırmaktadırlar.

BU, ÜLKEMİZİN İÇİNDE BULUNDUÄžU BELKİ DE EN VAHİM DURUMDUR.Bu vahim durumu ortadan kaldıracak, Kuran’a ve bilime dayalı açıklamalar yaptığımız için, ÅŸu anda hapsedilmiÅŸ ve sürgün edilmiÅŸ durumdayız. KONU BİZİM HAPSEDİLMEMİZ DEĞİLDİR; KONU ÅžU ANDA BU HURAFE SİSTEMİNİN BAÅžIBOÅž BIRAKILMIÅž OLMASIDIR.GENÇLERİMİZİN %70’DEN FAZLASININ DİNSİZLİĞE YÖNELMİŞ OLMASIDIR.KİTAPLARIMIZIN VE ESERLERİMİZİN TEKRAR GENÇLERİN ULAÅžABİLECEĞİ ÅžEKLE GETİRİLMESİ BU YÜZDEN ÖNEM TAÅžIMAKTADIR.

Adnan Oktar

[1] https://m.gurhaber.com/haber/guncel/zeybek-tarikatlari-hedef-aldi/34602.html

Share Post
Written by
No comments

LEAVE A COMMENT